Insan icin cok önemli bir konumda bulunan benlik meselesi felsefi, kültürel ve bilimsel birikimlere ragmen günümüzde hala belirsizligini korumaktadir. Özellikle psikolojinin ayri bir dal olarak yesermesiyle birlikte benlik meselesi, teorik düsüncelerin ötesine gecerek insani anlamanin zorunlu kosulu haline gelmistir. Buna ilaveten hastaliklarin büyüsel aciklamalarla degil bilimsel perspektiften incelenmesiyle birlikte benlik daha derin incelemelerin konusu olmustur. Tam bu noktada popülerlik kazanan kavramlardan birisi bölünmüs benliktir. Benligin yasadigi gerilimli hali ifade eden bölünmüs benlik, insanin deneyimledigi bir durum olmasi bakimindan benligin tarihi kadar eskiye gitse de bir terim olarak tartisilmasi yenidir. Elinizdeki bu calismada bölünmüs benlik meselesi James perspektifinden ele alinmis, söz konusu kavramin teorik, pratikpsikolojik ve terim olmak üzere üc vechesi ön plana cikarilmistir.
